DÜNYADAKİ NÜKLEER TESİSLER
TRT Haber’de yayınlanan "Neler Oluyor" programına konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ali Ahmet Böken’in sorularını cevapladı.
Yıldız, nükleer enerjinin güvenirliliği konusunda, "30 ülke 442 santral var. Ama bunların yarısı ABD, Fransa ve Japonya’da. Bu dikkat çekici değil mi?" diye sordu.
TRT Haber'de "Neler Oluyor?" programına konuk olan Bakan Yıldız, Türkiye'de kurulması öngörülen nükleer santrallerle ilgili açıklamalar yaptı.
"Bu dikkat çekici değil mi?"
"Nükleer enerji santralinden kişisel olarak tedirginlik duyuyormusunuz?" sorusuna Yıldız, şu cevabı verdi:
"Nükleer santraller önemli bir konu ben bu santrallerle birlikte yaşayabileceğime inanmasam bu işe girmem. 30 ülkede toplam 442 nükleer santral var. Ama bunların yarısı ABD, Fransa ve Japonya’da. Bu dikkat çekici değil mi? Almanya enerjisini yüzde 27’sini nükleerden karşılıyor. Bu ülkelerde neden riskli olmuyor. Fay hattının üzerine yapılıyor dendi. Kim yapar böyle bir yatırımı. Ben Türkiye’nin hepsini nükleer yapalım demiyorum. Enerjimiz bol olsun, ancak şu olmasın, bu olmasın diyemeyiz. Türkmenistan 7000 megawatt enerjiye ihtiyaç duyuyor ancak Türkiye iki senede bu kadar ekstra enerji tüketiyor. "
" 'Kömür kirli paslı, nükleer patlıyor, jeotermal çevreyi bozuyor' dersek bu işin içinden çıkamayız" diyen Yıldız, kurulacak 6 adet nükleer santralin bu günkü durumuyla Türkiye’nin enerjisi ihtiyacını karşılayabileceğini vurguladı.
"6 yılda bir kendini finanse ediyor"
Bakan Yıldız, "Bir nükleer santral yaptığımızda yıllık 3,6 milyar dolarlık doğalgaz tasarrufumuz olacak . Biz bu santrallleri her şeyi içinde 22 milyar dolara mal edebiliyoruz. Türkiye’nin en büyük ve en blok işi. 6 yılda kendini finanse ediyor" diye konuştu.
Çevremizde Bu kadar Nükleer Satrell varken bizde olmasını istemiyen bu zihniyeti anlamıyorum.
Bu durumda, gelecekte enerji arz güvenliğinin sağla
nması için yeni
kaynaklara ihtiyaç duyulacaktır.
Bu kaynakların her an kullanıma hazır bulunmasının
yanı sıra ucuz,
çevre dostu ve güvenilir (sürekli) olması da gerekm
ektedir. Bütün bu
özellikleri taşıyan nükleer enerji, sürdürülebilir
enerji stratejilerinde
büyük öneme sahiptir
8
.
Dünya genelinde ve ülkemizde nükleer enerjinin, ele
ktrik üretiminde
tercih edilmesindeki diğer nedenler aşağıdaki şekil
de sıralanmaktadır:
•
Nükleer santraller, yenilenebilir enerji kaynaklı s
antraller gibi
dış koşullara (iklim koşullarına), kömür santraller
i gibi yakıtın
kalitesine, petrol ve doğalgaz santralleri gibi rez
erv miktarına
bağlı olmadığı için elektrik üretiminde süreklilik
arz eder.
•
Nükleer enerji üretim zinciri, tümüyle ele alındığı
nda sera gazı
salımı konusunda en temiz seçenektir. Fosil yakıtla
rın
yanmasıyla açığa çıkan karbon monoksit, karbondioks
it, sülfür
dioksit ve azot dioksit gibi sera gazı oluşumuna se
bep olan
zararlı gazlar, nükleer santraller çalışırken atmos
fere salınmaz.
Bu nedenle nükleer enerjinin iklim değişikliğine se
bep olan
atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunun azaltılmas
ında
büyük rolü vardır. Günümüzde nükleer santraller, el
ektrik
sektöründen kaynaklanan sera gazı salımında yıllık
olarak
yaklaşık %17 azalmaya sebep olmaktadır.
Bu santrallerin yerine fosil yakıtlı santrallerden
elektrik elde
edilmiş olsa her yıl 1,2 milyar ton karbon atmosfer
e verilecekti
9
.
Ayrıca, elektrik üretiminin nükleer santrallerden s
ağlanmasıyla
yılda 2,3 milyar ton karbondioksit (Yaklaşık 444 mil
yon
8
Peterson, S., “Nuclear Energy A Global Imperative
For The 21th Century”, Vital
Speech of the Day (Nuclear Energy Institute Deliver
ed to World Energy Congress)
9
http://www.taek.gov.tr/component/content/article/1
94-nukleer-enerji-ve-nukleer-
reaktorler/322-nukleer-enerji-cevre-dostumu.html
arabanın 1 yılda atmosfere yaydığı karbondioksit mi
ktarı
10
), 42
milyon ton sülfür dioksit, 9 milyon ton azot dioksi
t emisyonuna
ve 210 milyon ton kül üretimine engel olunmaktadır
11,12
. Buna
göre, fosil yakıtla çalışan santraller yerine nükle
er santrallerin
kurulması durumunda karbondioksit emisyonu düşecek
ve uzun
vadede küresel ısınmaya en iyi çözüm olacaktır.
•
1 kilogram uranyumdan elde edilen enerji için, 3.00
0.000
kilogram (3000 ton, 25 adet ağır yük tren vagonu
13
) kömür veya
2.700.000 litre (2700 metreküp, 135 adet büyük boy
akaryakıt
tankeri) petrol gerekmektedir
14
. Bu kadar az miktarda uranyum
kaynağından yüksek miktarda enerji üretildiğinden n
ükleer
santrallerin atık miktarı da bu oranda fosil yakıtl
ardan çok daha
azdır. Örneğin, elektrik üretiminin %75 gibi büyük
bir oranda
nükleerden sağlandığı Fransa’da, dört kişilik bir a
ilenin ömürleri
boyunca kullandıkları nükleer enerjiden, en fazla b
ir golf topu
kadar büyüklükte camlaştırılmış nükleer atık çıkmak
tadır
15
.
Ayrıca, nükleer santrallerde az miktarda yakıtla ço
k yüksek
enerji üretiminin gerçekleşmesi sonucunda, santrald
e kullanılan
nükleer yakıtın çok uzun yıllar enerji ihtiyacını k
arşılayacağı
düşünülmektedir
16
. Yakıt stoku olduğu sürece, sürekli güvenilir
enerji üretilebilir.
•
Nükleer santrallerden çıkan atık miktarının çok az
olmasıyla çok
az yer kaplayacağından yer üstündeki depolarda güve
nli bir
şekilde depolanabilmektedirler. Örneğin, 1000 MWe g
ücündeki
bir nükleer santralden yılda yaklaşık 30 ton (yük t
reni
10
Myths & Facts About Nuclear Energy, NEI
11
Sustainable Energy Development – Economics and Ext
ernalities, Hans-Holger
Rogner, Department of Nuclear Power, IAEA, 1999.
12
http://www.taek.gov.tr/component/content/article/1
94-nukleer-enerji-ve-
nukleer-reaktorler/322-nukleer-enerji-cevre-dostumu
.html
13
http://ajanda.4t.com/yukvagon.htm
14
http://www.lbl.gov/abc/wallchart/chapters/14/1.htm
l
15
The Benefits of Nuclear Energy, Bruno Comby,
www.e
colo.org
16
http://www.iaea.org/Publications/Booklets/Developm
ent/devnine.html
12
vagonunun
17
yarısı) nükleer atık çıkmaktadır. Aynı büyüklüktek
i
bir fosil santralinden ise yaklaşık 2.000.000 ton p
etrol atığı veya
kömür atığı çıkmaktadır
18
. Bu da nükleere göre yaklaşık 67.000
kat fazla atık miktarını göstermektedir.
•
Kullanılmış nükleer yakıtlar yeniden işlenerek (rep
rocessing)
enerji üretimi için kullanılabilirler. Radyoaktif f
isyon ürünlerinin
%3’ü ve ağır elementler, kullanılmış yakıttan ayrış
tırılıp
camlaştırılarak canlı yaşamından izole edilmiş şeki
lde güvenli ve
sürekli depolanabilmektedir. Plütonyum ve uranyumu
ihtiva
eden geriye kalan %97’sinden ise yeni yakıt element
leri
üretilebilmektedir. Bunun sonucunda, kullanılmış nü
kleer
yakıtların büyük çoğunluğunun tekrar işlenebilmesi
ile nükleer
santraller için gerekli yakıt ihtiyacı uzun yıllar
boyunca
karşılanabilecek ve kullanılmış yakıtlardan kaynakl
anan atık
miktarı azaltılmış olacaktır.
•
Nükleer yakıt maliyeti ve bunun sonucu olarak fiyat
ı istikrarlı
sayılabilecek seviyededir.
•
Tablo 2’de görüldüğü üzere işletme maliyetlerinde n
ükleer
yakıtın oranı %30’larda olduğu için (bu oran kömür
yakıtlı
santraller için %77, doğalgaz için %90) nükleer yak
ıt
fiyatlarındaki değişimin elektrik üretim maliyetine
etkisi fosil
yakıtlara oranla çok daha azdır. Yakıt fiyatlarının
iki katına
çıkması doğalgaz santralleriyle üretilen elektriğin
maliyetine
%66, kömür santralleriyle üretilen elektriğin maliy
etine %31
oranında yansımaktayken bu oran nükleer santraller
için sadece
%9’dur
19
.
17
http://ajanda.4t.com/yukvagon.htm
18
http://www.iaea.org/Publications/Booklets/Developm
ent/devnine.html
19
World Nuclear Asscoaition, 2010
13
Tablo 2.
İşletim maliyetinde yakıtın oranı ve yakıt fiyatın
ın iki
katına çıkmasıyla birim elektrik enerjisi üretim ma
liyetindeki
değişim
20
Yakıt Tipi İşletme ve
Bakım
Yakıt Yakıtın fiyatı iki katına
çıkarsa elektrik
üretim maliyetindeki
değişim
Kömür
%23
%77
% 31 artar
Doğalgaz
%10 %90 % 66 artar
Nükleer
%70
%30
% 9 artar
•
Yeni istihdam alanları oluşturarak ülke ekonomisine
katkı sağlar.
•
Nükleer enerjiden elde edilecek enerji, ülke enerji
üretim
portföyüne çeşitlilik getirir.
•
Güvenlik ve kalite kültürünün ülkemizde yerleşmesin
e ve
gelişmesine katkı sağlar.
•
Santral işletme ömrü diğer santral türlerine göre d
aha uzundur.
•
Nükleer güç santralleri uzun yıllar boyunca ihtiyaç
duyulacak
nükleer yakıtları kolayca ve ekonomik depolamaya im
kan
verdiğinden enerji arz güvenliğinin sağlanmasına ön
emli katkı
sağlar.
•
En önemlisi, NGS, baz yük santralleridir ve sürekli
enerji üretme
kabiliyetine sahiptir. Diğer baz yük santralleri is
e jeotermal ve
fosil (Petrol, Taş Kömürü, Linyit ve Doğalgaz) yakı
tlı
santralleridir. Jeotermalin toplam kapasitesinin kü
çük
olmasından, fosil yakıtlı santrallerin ise çevreye
olan olumsuz
etkilerinden dolayı nükleer santraller, baz yük san
trali olarak
avantajlıdır. Ayrıca, linyit dışındaki fosil kaynak
lar ithal
kaynaklardır ve dışa bağımlılığımızı artırmaktadır.
20
Energy Resources International Inc., Mayıs 2011
14
Soru 2. Dünyada ve Ülkemizde Kaynaklarına Göre
Elektrik Üretim Oranları Nasıldır?
Uluslararası Atom Enerji Ajansı verilerine göre
21
2008 yılında dünyada
toplam 20.181 Milyar kWh elektrik üretimi gerçekleş
miştir. Üretilen bu
elektriğin kaynaklarına göre dağılımı Tablo 3’te gö
sterilmektedir.
Toplam elektrik üretiminde dünyada en büyük pay, %4
1 ile kömür
kaynaklı güç santrallerine aittir. Nükleer güç sant
rallerinden üretilen
miktar ise %13,5 ile doğalgaz ve hidrolik santralle
rden sonra 4. sırayı
almaktadır.
Tablo 3.
Dünyada ve ülkemizde üretilen elektriğin yakıt kay
naklarına
göre dağılımı
22,23
Kaynaklar
Dünya
24
Türkiye
25
Petrol
%5,5
%1,0
Doğalgaz
%21,3
%46,2
Kömür
%41,0
%25,9
Hidro
%15,9
%24,4
Nükleer
%13,5
%0,0
Diğer (Yenilenebilir vb.)
%2,8
%1,9
TOPLAM
20 181 Milyar kWh
212 Milyar kWh
Türkiye’de 2010 yılı verilerine göre
26
toplam 212 Milyar kWh elektrik
üretimi gerçekleşmiştir. Tablo 3 ve 4’te görüleceği
üzere üretilen
elektriğin %73,2 gibi çok yüksek miktarı termik san
trallerden, kalan
kısmın büyük çoğunluğu ise hidroelektrik santraller
den elde
edilmektedir.
Yakıt tiplerine göre elektrik üretim payları incelen
ecek olursa elektriğin
neredeyse yarısı (%46,2) doğalgaz santrallerinden ü
retilmektedir.
21
Key World Energy Statistics 2010, IAEA
22
Key World Energy Statistics 2010, IAEA
23
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2010
24
Key World Energy Statistics 2010, IAEA
25
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2010
26
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2010
Geriye kalanlar ise %25,9 ile kömür, %24,4 ile hidr
olik, %1,9 ile
yenilenebilir ve %1,0 ile petrolden üretilmektedir.
Elektrik üretiminde
kömür dünyada 1., doğalgaz 2. sıradayken, ülkemizde
doğalgaz 1.,
kömür 2. sırada yer almaktadır. Yenilenebilir kaynak
lardan elektrik
üretim oranı dünyada yaklaşık % 3 iken, ülkemizde y
aklaşık % 2’dir.
Tablo 4.
Ülkemizde 2010 yılı elektrik üretiminin kaynaklara
göre
dağılımı
27
Kaynaklar
Üretim (GWh) Katkı
Doğalgaz
98.144
%46,2
Linyit
35.942 %16,9
İthal Kömür
14.531
%6,8
Taşkömürü
3.588 %1,7
Petrol
2.143
%1,0
Asfaltit
0.984 %0,5
TERMİK TOPLAM
155.827
%73,2
HİDROLİK TOPLAM
51.796 %24,4
Rüzgar
2.916
%1,4
Jeotermal
0.668 %0,3
Yenilenebilir+Atık
0.458
%0,2
YENİLENEBİLİR
TOPLAM
3.584 %1,9
DIŞ ALIM TOPLAM
1.143
%0,5
TOPLAM
212.351 %100