phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Sünen-i Tirmizi-1e

Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sünen-i Tirmizi-1e           (gösterim sayısı: 1.796)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 13.03.2011- 22:40
Alıntı yaparak cevapla  


Allah C.C. cömerttir duâ edeni boş çevirmez

3556- Selman el Farisî (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Allah çok haya sahibi ve ikram edicidir. Kişi O’na ellerini kaldırıp duâ ettiği zaman onları boş çevirmekten haya eder.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Edeb.: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bazıları bu hadisi merfu olmaksızın rivâyet etmişlerdir.

3557- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, adamın biri iki parmağıyla işaret ederek duâ ediyordu. Rasûlullah (s.a.v.) ona: “Tek parmağınla tek parmağınla diye ikaz etti.” (Nesâî, Sehv: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Bu hadisin manası şöyledir: Kişi namazında teşehhüd anında tek parmağıyla işaret etmelidir.

bölüm: 106

Ø imandan sonra en hayırlı şey nedir?

3558- Muâz b. Rifâa (r.a.)’nın babasından bize haber verdiğine göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir es Sıddık, minber üzerinde ayağa kalktı ağladı ve şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.), bir yıl önce bu minber üzerinde ayağa kalkıp ağlamış ve şöyle demişti: “Allah’tan affedilmeyi ve afiyet içersinde olmayı isteyiniz. Çünkü hiç kimseye sağlam imandan sonra afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Ebû Bekir es Sıddık rivâyeti olarak garibtir.

bölüm: 107

Ø tevbe ve günahta ısrar ne demektir?

3559- Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan bağışlanma isteyen kimse o tevbe ettiği günahı günde yetmiş kere işlemiş olsa bile o günaha bir daha varmayacağı için ısrar etmiş sayılmaz.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû Nadra’nın rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedi pek sağlam değildir.

bölüm: 108

Ø allah’ın koruması altına nasıl girilir?

3560- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb yeni bir elbise giymişti ve şöyle demişti: “Allah’a hamdolsun ki avret yerlerimi kapatacak ve işlerimi güzelce devam ettirebileceğim bir elbiseyi bana giydirdi” diye duâ edip eski elbisesini sadaka olarak verdi. Sonra şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle buyurmuştu: “Kim yeni bir elbise giyerde: “Allah’a hamdolsun avret yerlerimi kapatacak ve işlerimi güzelce devam ettirebileceğim bir elbiseyi bana giydirdi” diyerek duâ eder ve eski elbisesini tasadduk ederse o kişi diri ve ölü olarak mutlaka Allah’ın koruması altında, himayesinde olmuş olur.” (İbn Mâce, Libas: 17)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bu hadisi Yahya b. ebî Eyyûb, Ubeydullah b. Zahr’dan, Ali b. Yezîd’den, Kâsım’dan ve Ebû Umâme’den rivâyet etmiştir.

bölüm: 109

Ø dönüşü çabuk kazancı bol olan cemaat hangisidir?

3561- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Necid tarafına bir müfreze göndermişti de onlar pek çok ganimetler elde ederek dönüp gelmişlerdi. Bunun üzerine o müfrezede olmayan bir kimse dedi ki: “Bu müfrezeden daha çabuk dönen ve daha çok ganimetle gelen bir müfreze görmedik.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Dikkat edin! Ganimet bakımından daha hızlı bir topluluğu size göstereyim mi?” Bir topluluk ki sabah namazında hazır bulunup sonra oturup güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikredenler. İşte bunlar; dönüşü çabuk kazancı bol olan cemaattir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Hammad b. ebî Humeyd, Ebû İbrahim el Ensarî el Müzenî olup, Muhammed b. ebû Humeyd el Medenî’dir. Hadis konusunda zayıftır.

bölüm: 110

Ø hac ve umreye gidenlerden ne istenmeli?

3562- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’den Umreye gitmek için izin istemişti de bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey kardeşim duâlarına bize de ortak et bizi unutma” demişti. (Ebû Dâvûd, Salat: 27; İbn Mâce, Menasik: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 111

Ø borçlu kimse hangi duâyı yapmalı?

3563- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, sözleşmeye bağlı bir köle: “Sözleşme bedelini ödemekten aciz kaldım bana yardım et” dedi. Ali de şu karşılığı verdi: “Dikkat et! Rasûlullah (s.a.v.)’in bana öğretmiş olduğu bazı duâları sana öğreteyim: Sebîr dağı kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca ödettirir. Şöyle duâ et: “Allah’ım haramlarından uzaklaştır helal olana kanaat ettir. Lutfunla beni kimseye muhtaç etme.” (Müsned: 1250)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 112

Ø hastalanan kimse nasıl duâ etmeli?

3564- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Rahatsızlandım ve şöyle duâ etmekte iken Rasûlullah (s.a.v.) bana uğramıştı: “Allah’ım ecelim geldi ise canımı alarak bana rahatlık ver. Eğer ecelim daha uzak ise beni bu hastalıktan kurtar. Eğer bu benim bir imtihanım ise bana sabır ver. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) nasıl dedin? Dedi: Ali söylediklerini tekrarladı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) ayağı ile beni dürttü ve Allah’ım buna afiyet ver, (veya şüphe eden Şu’be’dir.) şifa ver. Ali dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in bu duâsından sonra bir daha rahatsız olmadım.” (Müsned: 1005)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3565- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bir hastayı ziyaret ettiğinde şöyle duâ ederdi: “Ey İnsanların Rabbi olan Allah’ım sıkıntıyı gider, şifa ver, çaresini gönder. Sensin tek şifa veren yok senin şifandan başka şifa hastalık bırakmayan bir şifa ile şifa ver Ey Rabbim.” (Müsned: 533)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 113

Ø Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında nasıl duâ ederdi?

3566- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazında şöyle duâ ederdi: “Allah’ım gazabından rızana sığınırım cezalandırmandan bağışına sığınırım. Senden sana sığınırım. Seni övebilecek kelimeleri bulamam. Sen kendini övdüğün gibisin.” (Nesâî, Kıyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

� Tirmizî: Bu hadis Ali rivâyeti olarak hasen garibtir. Ancak bu şekliyle ve Hammad b. Seleme rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 114

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in farz namazların sonunda yaptığı duâsı

3567- Mus’ab b. Sa’d (r.a.)’den ve Amr b. Meymun (r.anhüma)’dan rivâyete göre, dediler ki: Okulda öğretmenlerin küçük çocuklara okuma yazma öğrettikleri gibi Sa’d ta çocuklarına Rasûlullah (s.a.v.)’in farz namazdan sonra yaptığı şu duâyı öğretirdi: “Allah’ım korkaklıktan, cimrilikten ihtiyarlığın bunaklığından, dünyanın belalarından ve kabir azabından sana sığınırım.” (Buhârî, Cihâd: 27; Nesâî, İstiaze: 17)

� Tirmizî’nin hocası Abdullah b. Abdurrahman dedi ki: Ebû İshâk el Hemedanî bu hadiste karmaşıklığa düşmüştür. Bazen Amr b. Meymun vasıtasıyla Ömer’den diyor bazen de başka râvîleri zikrederek karmaşıklığa düşmüş oluyor.

Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahihtir.

3568- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Sa’d ve Peygamber (s.a.v), bir kadının yanına girmişti bu kadının önünde tesbih çekmek için kullandığı hurma çekirdekleri veya çakıl taşları vardı. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Sana bundan daha kolay ve daha değerli olanı haber vereyim mi? “Gökteki yaratıkları sayısınca sübhlah, yeryüzünde yarattıkları sayısınca sübhlah. Her ikisi arasında yarattıkları sayısınca sübhlah. Yaratacağı şeyler sayısınca sübhlah. Bütün bunlar sayısı kadar Allahü ekber. Bütün bunlar sayısı kadar Elhamdülillah ve yine bütün bunlar sayısı kadar la havle vela kuvvete illa billah” dersin.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

� Tirmizî: Sa’d’ın rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir.

3569- Zübeyr b. Avvam (r.a.)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her sabah Allah’ın kulları için bir görevli çıkıp şöyle der: Allah herşeyin ve varlık aleminin sahibidir. Eşsizlik ve tek olmakta ona mahsustur. Siz de bu Allah’ı tesbih ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir.

bölüm: 115

Ø birşeyi ezberlemek için hangi duâ yapılmalı?

3570- İbn Abbâs (r.a.)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında iken ansızın Ali b. ebî Tâlib geldi ve: “Annem babam sana feda olsun Ey Allah’ın Rasûlü! Bu Kur’ân, benim göğsümden kaybolup gidiyor ve buna engel de olamıyorum.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona: “Ey Ebû’l Hasan sana bazı kelimeler öğreteyim mi? ki Allah bu kelimelerle seni faydalandırsın, sendeki o şeyler de başkalarını faydalandırsın ve öğrendiğin şeyi de kalbine yerleştirsin. Ali: “Evet, ey Allah’ın Rasûlü! öğret bana” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cuma gecesi gecenin son üçte birinde kalkmaya gücün yeterse bu saat meleklerin hazır bulundukları bir saattir bu saatte duâ kabul edilir. Kardeşim Yakup Peygamber de çocuklarına: “İleride sizin için rabbime duâ edeceğim” (Yusuf sûresi: 98) demişti ki bu Cuma gecesine gelince demektir. Eğer buna gücün yetmezse gecenin yarısında kalk, şayet buna da gücün yetmezse gecenin başlangıcında kalkıp dört rekat namaz kıl. Birinci rekatta fatiha ile birlikte Yasin sûresini oku ikinci rekatta, Hâ mim, Duhan sûresini oku. Üçüncü rekatta ise Fatiha ve Elif lam mim Secde sûresini oku dördüncü rekatta ise Fatiha ile birlikte Tebareke sûresini okursun. Teşehhüdü bitirdiğin vakit Allah’a hamdeyle Allah’a en güzel şekilde senada bulun bana da salevatı güzel bir şekilde getir. Sonra tüm Peygamberlere de salevat getir. Sonra tüm mü’min erkekler ve kadınları bağışlanma talebinde bulun ve senden önce gelip geçen tüm imanlı kardeşlerin için bağışlanma isteğinde bulun bunlardan sonra da şöyle söyle: Allah’ım hayatta bıraktığın sürece beni kötülüklere bulaştırma bana acı. Beni ilgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge. Razı olduğun şeylere eğilmeyi bana nasib et. Allah’ım ey gökleri ve yeri eşsiz benzersiz yaratan ey Celal ve ikram sahibi! Ey Allah’ım! Erişilmez güç sahibi Sensin. Ey Rahman olan Allah’ım, Ey Allah’ım senin celalin için isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde Kur’ân-ı bana ezberletmeni isterim. Seni benden razı edecek şekilde O kitabı okumayı bana nasib et. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı Allah’ım, Celal, ikram ve İzzet sahibi Allah’ım senin gücüne hiçbir güç erişemez. Ey Allah’ım, Ey Rahman olan senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı isterim. Dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni gönlümü onunla açmanı bedenimi onunla tamir etmeni isterim nitekim hak uğrunda bana senden başkası yardım etmez ve hakkı sadece sen verirsin senden başka güç kuvvet yoktur, ancak sen varsın sen büyüksün ve ulusun. Ey Ebû’l Hasen bunu üç veya beş veya yedi Cuma yapacak olursan Allah’ın izniyle duân mutlaka kabul edilecektir. Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki bu duâ mü’minden hiçbir zaman şaşmamıştır. Abdullah b. Abbâs dedi ki: Vallahi Ali beş veya yedi Cuma geçtikten sonra böyle bir toplantıda Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve Ey Allah’ın Rasûlü bundan önce ancak dört ayet kadar ezberlemekte idim ondan fazlası benden sıyrılır yok olur giderdi. Bugün kırk ayet kadar ezberliyor ve bunları okurken sanki kitap gözlerimin önünde gibidir. Nitekim bir hadis dinlerdim onu başkasına aktaracağım zaman benden kaybolur giderdi. Bugün ise hadisler işitiyorum ve onları bir başkasına aktardığım zaman bir harf bile eksik etmeden anlatabiliyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ey Ebû’l Hasen Ka’be’nin Rabbine andolsun ki sen gerçek bir mü’minsin.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece Velid b. Müslim rivâyeti olarak bilmekteyiz.

bölüm: 116

Ø allah kendisinden istenilmesini sever

3571- Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ın lutfundan isteyiniz. Çünkü Allah kendisinden istenilmesini sever ibadetlerin en değerlisi sıkıntının giderilmesini beklemektir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Aynı şekilde Hammad b. Vakîd bu hadisi bu şekilde rivâyet etmiştir. Bu rivâyetine karşı çıkılmıştır.

Hammad b. Vakîd: Bu Saffar denilen kişi hafız değildir. Bizce Basralı bir ihtiyardır. Ebû Nuaym bu hadisi İsrail’den, Hakîm b. Cübeyr’den ve ismi belirtilmeyen bir kimseden mürsel olarak rivâyet etmiştir. Ebû Nuaym hadisi daha sahih olabilecek durumdadır.

3572- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım tembellikten acizlikten ve cimrilikten sana sığınırım.” (Müslim, Zikr: 17)

� Aynı senedle Peygamber (s.a.v)’den şöyle de rivâyet edilmiştir. Peygamber (s.a.v): “İhtiyarlığın bunaklığından ve kabir azabından da Allah’a sığınırdı.”

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3573- Cübeyr b. Nüfeyr (r.a.)’den rivâyete göre, Ubâde b. Sâmit, Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu aktarmıştır: “Yeryüzünde herhangi bir Müslüman, günah işlemek üzere ve akraba ile ilişki kesmek üzere olmaksızın her ne türlü duâ ederse Allah o duâsında istediği şeyi kendisine verir veya giderilmesini istediği şeyi ondan giderir.” Bunun üzerine orada bulunanlardan biri: “Öyleyse duâyı çoğaltırız” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de “Allah’ın ikramı daha da çoktur buyurdu.” (Müsned: 21720)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. İbn Sevbân, Abdurrahman b. Sabit b. Sevbân el Âbid eş Şamî’dir.

bölüm: 117

Ø yatağa girince yapılacak duâ

3574- Berâ (r.a.)’dan aktarıldığına göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Yatağına yatacağında namaz abdesti gibi abdest al sonra sağ yanının üzerine yat ve: “Allah’ım kendimi sana teslim ettim, işlerimi sana havale ettim, Senin azabından korkarak ve Cennetini ümid ederek sırtımı sana dayadım. Senin azabından korunmak ancak sana sığınmakla mümkündür. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin Peygambere iman ettim” diye duâ et, eğer o gece ölürsen İslam üzere ölmüş olursun. Berâ dedi ki: Bu duânın kelimelerini iyice ezberlemek için tekrarlayıp durdum ve; “Gönderdiğin Rasûlüne iman ettim” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Gönderdiğin Peygamberlerine iman ettim” de buyurdular. (Buhârî, Vudu’: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Berâ’dan değişik şekilde de rivâyet edilmiş olup sadece bu rivâyette “namaz için abdest aldığın gibi abdest al” ilavesi vardır.

3575- Abdullah b. Hubeyb (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Karanlık ve yağmurlu bir gecede bize duâ etmesi için Rasûlullah (s.a.v.) aramaya çıkmıştık. Ben kendisine yetiştim. Oku dedi. Ben de bir şey okuyamadım tekrar oku dedi. Ben yine bir şey okumadım tekrar oku deyince ne okuyayım? Dedim. “Sabah ve akşam İhlas, Nas ve Felak sûrelerini üçer defa okursan her şeye karşı sana yeterlidir” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Saîd el Berrad, Esîd b. ebî Esîd olup Medînelidir.

bölüm: 118

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’den değişik duâ örnekleri

3576- Abdullah b. Büsr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), babamın yanına misafir olarak gelmişti. Kendisine yemek ikram ettik, ondan yedi sonra kendisine hurma getirildi. Rasûlullah (s.a.v.), hurmayı yiyor ve çekirdeğini iki parmağıyla atıyordu, şahadet parmağı ile orta parmağını birleştirdi ve (Şu’be diyor ki: Hurma çekirdeğinin iki parmakla atılması bu hadisle gösterilmiş oldu.) çekirdeği iki parmağıyla attı sonra kendisine içecek getirildi Rasûlullah (s.a.v.) bundan içti sonra onu sağındaki kişiye verdi. Babam, Rasûlullah (s.a.v.)’in devesinin yularını tutarak “bize duâ et” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Allah’ım onlara verdiğin rızıkları bereketli kıl onları bağışla onları esirge” diye duâ etti. (Müslim, Eşribe: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdullah b. Büsr’den değişik şekilde de rivâyet edilmiştir.

3577- Rasûlullah (s.a.v.)’in azâdlı kölesi Bilâl b. Yesâr b. Zeyd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu bize aktarmıştır: “Her zaman diri ve hiç kimseye ihtiyacı olmayan kendisinden başka ilah bulunmayan O büyük Allah’tan bağışlanma diler ve tevbe ederim derse savaştan kaçmış olsa bile Allah onu bağışlar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilinmektedir.

bölüm: 119

Ø allah’tan afiyet istenmeli mi?

3578- Osman b. Huneyf (r.a.)’den rivâyete göre, gözleri görmeyen bir adam Peygamber (s.a.v)’e geldi ve: “Allah’ın bana afiyet vermesi için bana duâ et” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “İstersen duâ edeyim ama sabretmen senin için daha hayırlıdır” buyurdu. Adam: “Duâ et” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona güzelce abdest almasını ve şu duâlarla duâ etmesini emretti: “Allah’ım Rahmet Peygamberi Peygamberin Muhammed ile senden istiyor ve sana yöneliyorum. Bu ihtiyacım konusunda ben rabbime yöneliyorum. Allah’ım o Peygamberini bana şefaatçi kıl.” (İbn Mâce, İkame: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ancak bu şekliyle Ebû Cafer el Hatmî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Osman b. Huneyf Sehl b. Huneyf’in kardeşidir.

3579- Amr b. Abese (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bizzat kendisi Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Rabbin kuluna en yakın olduğu vakit gecenin son yarısıdır. Eğer o saatlerde Allah’ı zikredenlerden olmaya gücün yeterse sen Allah’ı zikredenlerden ol…” (Nesâî, Mevakît: 27; İbn Mâce, İkame: 17)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

3580- Imara b. Za’kere (r.a.)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işitmiştir. Allah şöyle buyurmaktadır: “Kullarımdan benim gerçek kulum savaşta bana kavuşup şehid olasıya kadar bile beni hatırından çıkarmaz ve daima anar.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi pek sağlam değildir. Imara b. Za’kere’yi sadece bu hadisi rivâyetiyle tanımaktayız. Hadiste geçen “mülakın kırnehü” sözünün manası: savaş esnasında bile beni hatırlayıp anar.

bölüm: 120

Ø la havle vela kuvvete illa billah demenin değer ve kıymeti

3581- Kays b. Sa’d b. Ubâde (r.a.)’den rivâyete göre, babası Kays’ı hizmet etmek üzere Peygamber (s.a.v)’e vermişti. Kays dedi ki: Peygamber (s.a.v) bana uğramıştı ben namazını kılmıştım ayağıyla beni dürterek sana Cennet kapılarından bir kapıyı göstereyim mi? Ben de evet dedim. Buyurdu ki: “La havle vela kuvvete illa billah = çaba ve güç gösterebilmemiz ancak Allah’ın izni iledir.” (Müsned: 14932)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle sahih garibtir.

3582- Saffan b. Süleym (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yeryüzüne inen hiçbir melek yoktur ki, mutlaka: “Çaba ve güç gösterebilmemiz ancak Allah’ın izni iledir” derler. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

bölüm: 121

Ø tesbih parmakla mı çekilmeli?

3583- Yüseyre (r.anha)’dan rivâyet edilmiştir. Yüseyre hicret eden kadınlardan idi dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) bize şöyle buyurdu: “Tesbih, tehlil ve takdisi elden bırakmayınız ve parmaklarınızla tesbihinizi çekiniz. Çünkü onlar da sorguya çekilecekler ve konuşturulacaklardır. Gaflete düşmeyin sonra rahmeti unutursunuz.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

Tesbih: Sübhlah demektir.

Tehlil: Lailahe illallah demektir.

Takdis: Sübhanel melikil kuddûs veya Sübbühün, Kuddusûn Rabbüna ve Rabbül melaiketi ver ruh demektir.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece Hani b. Osman’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Rabia, Hani b. Osman’dan rivâyet etmiştir.

bölüm: 122

Ø savaş başlayacağında nasıl dua edilir?

3584- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), savaşacağı zaman şöyle duâ ederdi: “Allah’ım dayanağım sensin, yardımcım sensin senin verdiğin güçle düşmanlarla savaşıyorum.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Azudî kelimesinin manası yardımcı ve dayanak demektir.

bölüm: 123

Ø arefe günü yapılan dua hayırlı mıdır?

3585- Amr b. Şuayb (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Duâların en hayırlısı arefe günü yapılan duâdır. Benim söylediğim ve benden önceki Peygamber (s.a.v)’in söylediği en hayırlı şey ise: Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Sadece O vardır. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Saltanat O’nundur. Hertürlü eksiksiz övgüler O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Hammad b. ebû Humeyd, Muhammed b. ebû Humeyd’tir. Ebû İbrahim el Ensarî de denilir. Medînelidir. Hadisçiler yanında pek sağlam sayılmaz.

bölüm: 124

Ø içimiz de dışımızda hayırlı mı olmalı?

3586- Ömer b. Hattâb (r.a.) rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bana şu duâyı belletti: Deki: “Allah’ım içimi dışımdan daha hayırlı kıl. Dışımı da yararlı kıl. Allah’ım mal aile ve çocuk bakımından insanlara verdiklerinin iyi ve hayırlısını, dalalete düşen veya dalalete düşüren olmamayı senden isterim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek sağlam değildir.

bölüm: 125

Ø kalplerimiz için nasıl duâ edilmeli?

3587- Küleybil Cermî (r.a.)’nın babasından ve dedesinden rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)’in yanına girdim namaz kılmakta idi. Sol elini sol uyluğuna koymuş parmaklarını toplamış şehâdet parmağını açmış ve şöyle diyordu: “Ey kalbleri halden hale evirip çeviren Allah’ım, benim kalbimi de dinin üzere sabit kıl.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir.

bölüm: 126

Ø sancılı anlarımızda nasıl duâ etmeliyiz?

3588- Muhammed b. Sâlim (r.a.)’den aktarıldığına göre, şöyle demiştir: Sabit el Bünanî bana: “Ey Muhammed!” dedi. Sancılandığın zaman elini sancılandığın yere koy ve şöyle duâ et: “Allah adıyla uğradığım şu ızdırabın şerrinden Allah’ın güç ve kudretine sığınırım. Sonra elini kaldır. Sonra aynı şeyi tek olarak tekrar et. Çünkü Enes b. Mâlik, Rasûlullah (s.a.v.)’den bunu böylece anlatmış olduğunu bize aktarmıştı.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir. Muhammed b. Sâlim, Basralı bir ihtiyardır.

bölüm: 127

Ø akşam vakti nasıl duâ etmeli?

3589- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bana öğretti ve şöyle buyurdu: De ki: “Allah’ım bu akşam ezanı gecenin başladığını gündüzün sona erdiğinin ve senin davetinin sesleri ve namaz vaktinin girişidir. Senden beni bağışlamanı dilerim.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu şekliyle biliyoruz. Hafsa binti ebî Kesîr’in ne kendisini ne de babasını tanımıyoruz.

3590- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kişi tam bir samimiyetle: “la ilahe illallah” derse büyük günahlardan sakındığı sürece göğün kapıları kendisine açılır ve o kelime arşa ulaşır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

3591- Ziyâd b. Alaka (r.a.)’nın amcasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ım! Ahlakın amellerin ve arzuların kötülerinden sana sığınırım.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ziyâd b. Alaka’nın amcası Peygamber (s.a.v)’in sahabisi olan Kutbe b. Mâlik’tir.

3592- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte namaz kılmakta iken cemaatten bir adam: “Büyükler büyüğü Allah’tır. Sayısız hamdler Allah’a mahsustur. Sabah akşam Allah’ı tesbih ve tenzih ederim” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Şöyle şöyle diyen kimdi?” buyurdu. Cemaatten biri; “Benim, Ey Allah’ın Rasûlü” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ona hayran oldum göğün kapıları onun için açıldı.” İbn Ömer diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittiğim günden beri bu kelimeleri bırakmadım. (Müslim, Mesacid: 17)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir. Haccac b. ebû Osman, Haccac b. Meysere es Savvaf’tır. Ebû’s Salt diye künyelenir. Hadisçiler yanında güvenilen bir kimsedir.

bölüm: 128

Ø hangi söz allah’a daha sevimlidir?

3593- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Zerr’i hastalığı münasebetiyle ziyaret etmişti. Veya Ebû Zerr hastalığı dolayısıyla Rasûlullah (s.a.v.)’i ziyaret etmişti; “Anam babam sana feda olsun, Ey Allah’ın Rasûlü! hangi söz Allah’a daha sevimlidir?” Dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah’ın melekleri için seçtiği söz ki şudur: “Rabbimi hamdiyle tesbih ederim. Rabbimi hamdiyle tesbih ederim.” (Müslim, Mesacid: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 129

Ø ezanla kâmet arasında ne istemeliyiz?

3594- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ezanla kamet arasında yapılan duâ geri çevrilmez.” Bunun üzerine ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! öyleyse hangi duâyı yapalım?” dediler. Şöyle buyurdu: “Allah’tan afv ve afiyet dileyiniz hem bu dünya hemde ahiret için.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisteki: “Öyleyse hangi duâyı yapalım? Rasûlullah (s.a.v.) dünya ve ahirette afv ve afiyet dileyin” sözünü Yahya b. Yemân ilave etmiştir.

3595- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ezan ile kamet arasında yapılan duâ geri çevrilmez.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

� Tirmizî: Bu hadisi aynı şekilde Ebû İshâk el Hemedanî, Büreyde b. ebî Meryem el Kûfi’den ve Enes’den rivâyet etmiş olup bu rivâyet daha sahihtir.

3596- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Müferridun olanlar geçip gitmişlerdir. Ey Allah’ın Rasûlü! Müferridun kimlerdir?” dediler. Şöyle buyurdu: “Allah’ı zikretmeye, Allah’ı hatırından hiç çıkarmamaya düşkün olan kimselerdir ki Allah yaptıkları bu hayırlı işten dolayı onların günahlarını kaldırırda onlar Allah’ın huzuruna çok hafif ve yüklerinden kurtulmuş olarak gelirler. (Müsned: 7940)

� Bu hadis hasen garibtir.

3597- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ı tenzih ederim, Allah’a hamdolsun, Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Sadece Allah vardır ve O Allah en büyüktür” demem, güneşin üzerine doğduğu her şeyden bana daha sevimlidir.” (Müslim, Zikr: 17)

3598- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç kimsenin duâları geri çevrilmez. Oruçlu, İftar edinceye kadar, Adil hükümdar ve mazlumun duâsı ki Allah onu bulutların üzerine kaldırır. Göğün kapılarını onun üzerine açar ve şöyle buyurur: İzzetim hakkı için kısa bir süre sonra olsa da sana mutlaka yardım edeceğim.” (İbn Mâce, Sıyam: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir. Sa’dan el Kummî, Sa’dan b. Bişr’dir. Hadisçilerin ileri gelenleri İsa b. Yunus ve Ebû Âsım kendisinden hadis rivâyet etmişlerdir. Ebû Mûcâlid Sa’d et Taî’dir. Ebû Müdelleh ise Âişe’nin azatlı kölesidir. Kendisini sadece bu hadiste tanıyoruz. Kendisinden bu hadis daha uzun ve değişik şekilde de rivâyet edilmiştir.

3599- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ım bana öğrettiğin ilimle beni yararlandır bana yarayacak olan ilmi bana öğret. ilmimi artır. Her zaman ve zeminde sana hamdolsun. Cehennemliklerin halinden Allah’a sığınırım.” (İbn Mâce, Dua: 27)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

bölüm: 130

Ø melekler allah’a kulluk yapan kulları nasıl överler?

3600- Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre (r.anhüma)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanların sevap ve günahlarını yazan meleklerden başka Allah’ın yeryüzünde dolaşan melekleri vardır ki Allah’ı hatırlayıp devamlı gündemde tutan toplulukları görünce aradığınıza koşun diye çağrışırlar ve hemen oraya gelerek dünya semasına kadar onları çepeçevre kuşatırlar. Allah, o meleklere sorar: Kullarımı hangi hal üzere bıraktınız? Onlar da derler ki: Sana hamd ediyorlar seni en büyük olarak kabul ediyorlar ve seni daima gündemde tutuyorlar. Allah: Beni gördüler mi buyurur. Melekler: Hayır diye cevap verirler. Allah: Beni görselerdi durumları nasıl olurdu? Melekler: Seni görmüş olsalardı. Şüphesiz daha çok hamd ederler daha çok seni büyük kabul ederler ve daha çoğunlukla seni gündemde tutarlardı. Allah: O kullarım neyi istiyorlar? Buyurur. Melekler: Cenneti istiyorlar derler. Allah: Cenneti gördüler mi? buyurur. Melekler: Hayır derler. Allah: Görmüş olsalardı durum nasıl olurdu? Buyurur. Melekler: Cenneti görmüş olsalardı onu daha çok isterler ve hırslanırlardı, derler. Allah: Hangi şeyden sığınıyorlar? Der. Melekler: Cehennem’den derler. Allah: Cehennemi gördüler mi? buyurur. Melekler: Hayır derler. Allah: görselerdi durum nasıl olurdu? der. Melekler: Cehennemi görselerdi elbette ondan daha çok kaçarlar ondan daha çok korkarlar ve ondan daha çok Allah’a sığınırlardı, derler. Allah: Sizler şâhid olunuz ki ben onları bağışladım. Melekler: O toplum içinde isteyerek oraya gelmeyen fakat bir ihtiyaç için orada bulunan günahkar kimseler de vardır, derler. Allah: Onlar öyle bir topluluktur ki onların yanında bulunanlar affedilmekten mahrum bırakılmazlar.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

bölüm: 131

Ø yetmiş zararkapısı hangi dua ile kapanır?

3601- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: “Güç ve kuvvetimiz ancak Allah iledir” sözünü çokça söyle çünkü o Cennetin hazinelerindendir.” Mekhul dedi ki: “Her kim güç ve kuvvetimiz ancak Allah iledir, Allah’ın azabından kurtuluş ancak ona sığınmakla mümkündür derse” Allah o kimseye yetmiş zarar kapısını kapatır bu kapıların en azı ise fakirliktir.” (Müsned: 8054)

� Tirmizî: Bu hadisin senedi muttasıl değildir. Mekhul, Ebû Hüreyre’den hadis işitmemiştir.

3602- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin kabul edilecek bir duâsı vardır. Ben ise bu duâmı şefaat olarak ümmetim için sakladım. Bu şefaatim Allah’a ortak koşmadan ölenlere mutlaka ulaşacaktır.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, İman: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 132

Ø allah’a yaklaşmamıza göre allah’ta bize yaklaşır

3603- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah şöyle buyurur: “Ben kulumun bana olan tahminine göre ona muamele ediciyim o beni gündemde tuttuğu sürece kendisiyle beraberim. Beni içinden anıp hatırlarsa ben de onu kendi kendime anıp hatırlarım. Beni bir topluluk içersinde gündeme almışsa ben de onu onlardan daha hayırlı bir toplum arasında hatırlarım. Bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. Bana, bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse ben de ona koşarak gelirim.” (Buhârî, tevhid: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadisin tefsiri hakkında A’meş’den şöyle rivâyet edilmiştir: “Kim bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım demek; Bağışlanmam ve rahmetimle demektir.” Bazı ilim adamları buradaki yaklaşmayı bağışlama ve rahmetle tefsir etmekte ve şöyle demektedirler: “Kul, Allah’a itaatle ve emrettiği ibadetlerle yaklaşırsa Allah’ın bağışlaması ve rahmeti de o kimseye adeta koşar” demektir.

Saîd b. Cübeyr, Bakara 152. ayeti hakkında şöyle demiştir: Bana itaatle kim beni hatırlarsa bende o kimseyi bağışlamamla hatırlar ve karşılarım. Abd b. Humeyd, Hasan b. Musa’dan, Amr b. Haşim er Remlî vasıtasıyla İbn Lehia’dan, Atâ b. Yesâr’dan ve Saîd b. Cübeyr’den bu hadisi aynı şekilde rivâyet etmiştir.

bölüm: 133

Ø hangi şeylerden Allah’ha sığınmalıyız?

3604- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennem azabından Allah’ha sığınınız. Kabir azabından Allah’a sığınınız. Mesih Deccâl’ın fitnesinden Allah’a sığınınız. Ölüm fitnesinden ve hayatta olan insanların fitnesinden Allah’a sığınınız.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

http://www.lovepowerman.net/
__________________

Bu ileti en son lovepowerman tarafından 13.03.2011- 22:41 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.

Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Sünen-i Tirmizi-1e

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle